Cemevleri, tarih boyunca ev gibi yapılarda gelişmiş ve belirli bir mimari forma sahip olmamıştır. Geleneksel kırma çatı formu, ev ve yuva kavramlarına gönderme yaparak cemevinin tarihsel bağını vurgular. Alevi inancındaki eşitlik anlayışı, dairesel bir ritüel düzeni gerektirir. Cem ritüelindeki semah dönüşü, evrensel döngüye atıfta bulunur. Bu bağlamda, kare plan üzerinde 90 derece döndürülmüş ve iç içe geçmiş iki kırma çatıyla modern ve geleneksel tasarım birleştirilmiştir.Doğu yönünde teraslı girişle anıtsal bir etki sağlanmış, güneyde genişletilen yol ile yarı açık bir meydan oluşturulmuştur. Böylece modern ihtiyaçlar ve tarihsel kimlik, dengeli bir şekilde bir araya getirilmiştir.
Günümüzde cemevleri, cenaze, aşevi, kültürel ve eğitim hizmetlerini barındıran kompleksler olarak tasarlanmaktadır. Devlet desteği eksikliği ticari alan ihtiyacını doğurmuş, sınırlı arazi kullanımı ise açık alanların önemini artırmıştır. Zemin katta ticari, sağlık ve cenaze hizmetleri, birinci katta cemevi, aşevi ve eğitim alanları, ikinci katta ise idari birimler ve misafirhaneler yer alır. Bodrum katta otopark ve konferans salonu bulunmaktadır.
İstanbul’un Arnavutköy ilçesi Bolluca Mahallesi’nde yer alan, 6.200 m² büyüklüğündeki bir arsada geliştirilen proje, 10 büyük tip ve 4 küçük tip olmak üzere toplam 14 villadan oluşmaktadır. Proje, belirli bir sadelik anlayışını koruyarak kendi kimliğini ortaya koymayı ve doğal bitki örtüsünü ön plana çıkarmayı hedeflemiştir. Gri taş zemin duvarlarıyla bitki örtüsü ve doğallıkla ilişki kurarken, modern bir görünüm için beyaz alüminyum cephe ve çatı kaplaması önerilmiştir.
İstanbul Şile’de, 45 m² taban oturumlu 6 villadan oluşan bir arsa için geliştirilmiş konsept proje önerisidir.